fısıldanmak

Turkish

Etymology

By surface analysis, fısılda- +‎ -n.

Pronunciation

  • IPA(key): /fɯ.sɯɫ.danˈmak/
  • Hyphenation: fı‧sıl‧dan‧mak

Verb

fısıldanmak (third-person singular simple present fısıldanır)

  1. passive of fısıldamak: to be whispered

Conjugation

Conjugation of fısıldanmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fısıldanırım fısıldanırsın fısıldanır fısıldanırız fısıldanırsınız fısıldanırlar
past fısıldanırmışım fısıldanırmışsın fısıldanırmış fısıldanırmışız fısıldanırmışsınız fısıldanırlarmış
inferential fısıldanırdım fısıldanırdın fısıldanırdı fısıldanırdık fısıldanırdınız fısıldanırlardı
conditional fısıldanırsam fısıldanırsan fısıldanırsa fısıldanırsak fısıldanırsanız fısıldanırlarsa
continuous continuous simple fısıldanıyorum fısıldanıyorsun fısıldanıyor fısıldanıyoruz fısıldanıyorsunuz fısıldanıyorlar
past fısıldanıyormuşum fısıldanıyormuşsun fısıldanıyormuş fısıldanıyormuşuz fısıldanıyormuşsunuz fısıldanıyorlarmış
inferential fısıldanıyordum fısıldanıyordun fısıldanıyordu fısıldanıyorduk fısıldanıyordunuz fısıldanıyorlardı
conditional fısıldanıyorsam fısıldanıyorsan fısıldanıyorsa fısıldanıyorsak fısıldanıyorsanız fısıldanıyorlarsa
inferential inferential simple fısıldanmışım fısıldanmışsın fısıldanmış fısıldanmışız fısıldanmışsınız fısıldanmışlar
past fısıldanmışmışım fısıldanmışmışsın fısıldanmışmış fısıldanmışmışız fısıldanmışmışsınız fısıldanmışlarmış
inferential fısıldanmıştım fısıldanmıştın fısıldanmıştı fısıldanmıştık fısıldanmıştınız fısıldanmışlardı
conditional fısıldanmışsam fısıldanmışsan fısıldanmışsa fısıldanmışsak fısıldanmışsanız fısıldanmışlarsa
future future simple fısıldanacağım fısıldanacaksın fısıldanacak fısıldanacağız fısıldanacaksınız fısıldanacaklar
past fısıldanacakmışım fısıldanacakmışsın fısıldanacakmış fısıldanacakmışız fısıldanacakmışsınız fısıldanacaklarmış
inferential fısıldanacaktım fısıldanacaktın fısıldanacaktı fısıldanacaktık fısıldanacaktınız fısıldanacaklardı
conditional fısıldanacaksam fısıldanacaksan fısıldanacaksa fısıldanacaksak fısıldanacaksanız fısıldanacaklarsa
progressive progressive simple fısıldanmaktayım fısıldanmaktasın fısıldanmakta fısıldanmaktayız fısıldanmaktasınız fısıldanmaktalar
past fısıldanmaktaymışım fısıldanmaktaymışsın fısıldanmaktaymış fısıldanmaktaymışız fısıldanmaktaymışsınız fısıldanmaktalarmış
inferential fısıldanmaktaydım fısıldanmaktaydın fısıldanmaktaydı fısıldanmaktaydık fısıldanmaktaydınız fısıldanmaktalardı
conditional fısıldanmaktaysam fısıldanmaktaysan fısıldanmaktaysa fısıldanmaktaysak fısıldanmaktaysanız fısıldanmaktalarsa
necessitative necessitative simple fısıldanmalıyım fısıldanmalısın fısıldanmalı fısıldanmalıyız fısıldanmalısınız fısıldanmalılar
past fısıldanmalıymışım fısıldanmalıymışsın fısıldanmalıymış fısıldanmalıymışız fısıldanmalıymışsınız fısıldanmalılarmış
inferential fısıldanmalıydım fısıldanmalıydın fısıldanmalıydı fısıldanmalıydık fısıldanmalıydınız fısıldanmalılardı
conditional fısıldanmalıysam fısıldanmalıysan fısıldanmalıysa fısıldanmalıysak fısıldanmalıysanız fısıldanmalılarsa
past past simple fısıldandım fısıldandın fısıldandı fısıldandık fısıldandınız fısıldandılar
conditional fısıldandıysam fısıldandıysan fısıldandıysa fısıldandıysak fısıldandıysanız fısıldandılarsa
conditional conditional simple fısıldansam fısıldansan fısıldansa fısıldansak fısıldansanız fısıldansalar
past fısıldansaymışım fısıldansaymışsın fısıldansaymış fısıldansaymışız fısıldansaymışsınız fısıldansalarmış
inferential fısıldansaydım fısıldansaydın fısıldansaydı fısıldansaydık fısıldansaydınız fısıldansalardı
optative fısıldanayım fısıldanasın fısıldana fısıldanalım fısıldanasınız fısıldanalar
imperative imperative regular fısıldan fısıldansın fısıldanın fısıldansınlar
formal fısıldanınız fısıldanınız
informal fısıldansana fısıldansanıza
infinitive fısıldanmak
verbal noun fısıldanma
impersonal participle imperfective fısıldanan
perfective fısıldanmış
prospective fısıldanacak
personal participle non-prospective fısıldandığım fısıldandığın fısıldandığı fısıldandığımız fısıldandığınız fısıldandıkları
prospective fısıldanacağım fısıldanacağın fısıldanacağı fısıldanacağımız fısıldanacağınız fısıldanacakları
temporal adverb temporal adverb simple fısıldanırken1
specific fısıldanınca
"and" fısıldanıp
"since" fısıldanalı
"until" fısıldanasıya
"as long as" fısıldandıkça
modal adverb modal adverb simple fısıldanarak
reduplicated fısıldana fısıldana
"as if" fısıldanırcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fısıldanmam fısıldanmazsın fısıldanmaz fısıldanmayız fısıldanmazsınız fısıldanmazlar
past fısıldanmazmışım fısıldanmazmışsın fısıldanmazmış fısıldanmazmışız fısıldanmazmışsınız fısıldanmazlarmış
inferential fısıldanmazdım fısıldanmazdın fısıldanmazdı fısıldanmazdık fısıldanmazdınız fısıldanmazlardı
conditional fısıldanmazsam fısıldanmazsan fısıldanmazsa fısıldanmazsak fısıldanmazsanız fısıldanmazlarsa
continuous continuous simple fısıldanmıyorum fısıldanmıyorsun fısıldanmıyor fısıldanmıyoruz fısıldanmıyorsunuz fısıldanmıyorlar
past fısıldanmıyormuşum fısıldanmıyormuşsun fısıldanmıyormuş fısıldanmıyormuşuz fısıldanmıyormuşsunuz fısıldanmıyorlarmış
inferential fısıldanmıyordum fısıldanmıyordun fısıldanmıyordu fısıldanmıyorduk fısıldanmıyordunuz fısıldanmıyorlardı
conditional fısıldanmıyorsam fısıldanmıyorsan fısıldanmıyorsa fısıldanmıyorsak fısıldanmıyorsanız fısıldanmıyorlarsa
inferential inferential simple fısıldanmamışım fısıldanmamışsın fısıldanmamış fısıldanmamışız fısıldanmamışsınız fısıldanmamışlar
past fısıldanmamışmışım fısıldanmamışmışsın fısıldanmamışmış fısıldanmamışmışız fısıldanmamışmışsınız fısıldanmamışlarmış
inferential fısıldanmamıştım fısıldanmamıştın fısıldanmamıştı fısıldanmamıştık fısıldanmamıştınız fısıldanmamışlardı
conditional fısıldanmamışsam fısıldanmamışsan fısıldanmamışsa fısıldanmamışsak fısıldanmamışsanız fısıldanmamışlarsa
future future simple fısıldanmayacağım fısıldanmayacaksın fısıldanmayacak fısıldanmayacağız fısıldanmayacaksınız fısıldanmayacaklar
past fısıldanmayacakmışım fısıldanmayacakmışsın fısıldanmayacakmış fısıldanmayacakmışız fısıldanmayacakmışsınız fısıldanmayacaklarmış
inferential fısıldanmayacaktım fısıldanmayacaktın fısıldanmayacaktı fısıldanmayacaktık fısıldanmayacaktınız fısıldanmayacaklardı
conditional fısıldanmayacaksam fısıldanmayacaksan fısıldanmayacaksa fısıldanmayacaksak fısıldanmayacaksanız fısıldanmayacaklarsa
progressive progressive simple fısıldanmamaktayım fısıldanmamaktasın fısıldanmamakta fısıldanmamaktayız fısıldanmamaktasınız fısıldanmamaktalar
past fısıldanmamaktaymışım fısıldanmamaktaymışsın fısıldanmamaktaymış fısıldanmamaktaymışız fısıldanmamaktaymışsınız fısıldanmamaktalarmış
inferential fısıldanmamaktaydım fısıldanmamaktaydın fısıldanmamaktaydı fısıldanmamaktaydık fısıldanmamaktaydınız fısıldanmamaktalardı
conditional fısıldanmamaktaysam fısıldanmamaktaysan fısıldanmamaktaysa fısıldanmamaktaysak fısıldanmamaktaysanız fısıldanmamaktalarsa
necessitative necessitative simple fısıldanmamalıyım fısıldanmamalısın fısıldanmamalı fısıldanmamalıyız fısıldanmamalısınız fısıldanmamalılar
past fısıldanmamalıymışım fısıldanmamalıymışsın fısıldanmamalıymış fısıldanmamalıymışız fısıldanmamalıymışsınız fısıldanmamalılarmış
inferential fısıldanmamalıydım fısıldanmamalıydın fısıldanmamalıydı fısıldanmamalıydık fısıldanmamalıydınız fısıldanmamalılardı
conditional fısıldanmamalıysam fısıldanmamalıysan fısıldanmamalıysa fısıldanmamalıysak fısıldanmamalıysanız fısıldanmamalılarsa
past past simple fısıldanmadım fısıldanmadın fısıldanmadı fısıldanmadık fısıldanmadınız fısıldanmadılar
conditional fısıldanmadıysam fısıldanmadıysan fısıldanmadıysa fısıldanmadıysak fısıldanmadıysanız fısıldanmadılarsa
conditional conditional simple fısıldanmasam fısıldanmasan fısıldanmasa fısıldanmasak fısıldanmasanız fısıldanmasalar
past fısıldanmasaymışım fısıldanmasaymışsın fısıldanmasaymış fısıldanmasaymışız fısıldanmasaymışsınız fısıldanmasalarmış
inferential fısıldanmasaydım fısıldanmasaydın fısıldanmasaydı fısıldanmasaydık fısıldanmasaydınız fısıldanmasalardı
optative fısıldanmayayım fısıldanmayasın fısıldanmaya fısıldanmayalım fısıldanmayasınız fısıldanmayalar
imperative imperative regular fısıldanma fısıldanmasın fısıldanmayın fısıldanmasınlar
formal fısıldanmayınız fısıldanmayınız
informal fısıldanmasana fısıldanmasanıza
infinitive fısıldanmamak
verbal noun fısıldanmama
impersonal participle imperfective fısıldanmayan
perfective fısıldanmamış
prospective fısıldanmayacak
personal participle non-prospective fısıldanmadığım fısıldanmadığın fısıldanmadığı fısıldanmadığımız fısıldanmadığınız fısıldanmadıkları
prospective fısıldanmayacağım fısıldanmayacağın fısıldanmayacağı fısıldanmayacağımız fısıldanmayacağınız fısıldanmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple fısıldanmazken1
specific fısıldanmayınca
"and" fısıldanmayıp
"since" fısıldanmayalı
"until" fısıldanmayasıya
"as long as" fısıldanmadıkça
modal adverb modal adverb simple fısıldanmayarak
reduplicated fısıldanmaya fısıldanmaya
"as if" fısıldanmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fısıldanabilirim fısıldanabilirsin fısıldanabilir fısıldanabiliriz fısıldanabilirsiniz fısıldanabilirler
past fısıldanabilirmişim fısıldanabilirmişsin fısıldanabilirmiş fısıldanabilirmişiz fısıldanabilirmişsiniz fısıldanabilirlermiş
inferential fısıldanabilirdim fısıldanabilirdin fısıldanabilirdi fısıldanabilirdik fısıldanabilirdiniz fısıldanabilirlerdi
conditional fısıldanabilirsem fısıldanabilirsen fısıldanabilirse fısıldanabilirsek fısıldanabilirseniz fısıldanabilirlerse
continuous continuous simple fısıldanabiliyorum fısıldanabiliyorsun fısıldanabiliyor fısıldanabiliyoruz fısıldanabiliyorsunuz fısıldanabiliyorlar
past fısıldanabiliyormuşum fısıldanabiliyormuşsun fısıldanabiliyormuş fısıldanabiliyormuşuz fısıldanabiliyormuşsunuz fısıldanabiliyorlarmış
inferential fısıldanabiliyordum fısıldanabiliyordun fısıldanabiliyordu fısıldanabiliyorduk fısıldanabiliyordunuz fısıldanabiliyorlardı
conditional fısıldanabiliyorsam fısıldanabiliyorsan fısıldanabiliyorsa fısıldanabiliyorsak fısıldanabiliyorsanız fısıldanabiliyorlarsa
inferential inferential simple fısıldanabilmişim fısıldanabilmişsin fısıldanabilmiş fısıldanabilmişiz fısıldanabilmişsiniz fısıldanabilmişler
past fısıldanabilmişmişim fısıldanabilmişmişsin fısıldanabilmişmiş fısıldanabilmişmişiz fısıldanabilmişmişsiniz fısıldanabilmişlermiş
inferential fısıldanabilmiştim fısıldanabilmiştin fısıldanabilmişti fısıldanabilmiştik fısıldanabilmiştiniz fısıldanabilmişlerdi
conditional fısıldanabilmişsem fısıldanabilmişsen fısıldanabilmişse fısıldanabilmişsek fısıldanabilmişseniz fısıldanabilmişlerse
future future simple fısıldanabileceğim fısıldanabileceksin fısıldanabilecek fısıldanabileceğiz fısıldanabileceksiniz fısıldanabilecekler
past fısıldanabilecekmişim fısıldanabilecekmişsin fısıldanabilecekmiş fısıldanabilecekmişiz fısıldanabilecekmişsiniz fısıldanabileceklermiş
inferential fısıldanabilecektim fısıldanabilecektin fısıldanabilecekti fısıldanabilecektik fısıldanabilecektiniz fısıldanabileceklerdi
conditional fısıldanabileceksem fısıldanabileceksen fısıldanabilecekse fısıldanabileceksek fısıldanabilecekseniz fısıldanabileceklerse
progressive progressive simple fısıldanabilmekteyim fısıldanabilmektesin fısıldanabilmekte fısıldanabilmekteyiz fısıldanabilmektesiniz fısıldanabilmekteler
past fısıldanabilmekteymişim fısıldanabilmekteymişsin fısıldanabilmekteymiş fısıldanabilmekteymişiz fısıldanabilmekteymişsiniz fısıldanabilmektelermiş
inferential fısıldanabilmekteydim fısıldanabilmekteydin fısıldanabilmekteydi fısıldanabilmekteydik fısıldanabilmekteydiniz fısıldanabilmektelerdi
conditional fısıldanabilmekteysem fısıldanabilmekteysen fısıldanabilmekteyse fısıldanabilmekteysek fısıldanabilmekteyseniz fısıldanabilmektelerse
necessitative necessitative simple fısıldanabilmeliyim fısıldanabilmelisin fısıldanabilmeli fısıldanabilmeliyiz fısıldanabilmelisiniz fısıldanabilmeliler
past fısıldanabilmeliymişim fısıldanabilmeliymişsin fısıldanabilmeliymiş fısıldanabilmeliymişiz fısıldanabilmeliymişsiniz fısıldanabilmelilermiş
inferential fısıldanabilmeliydim fısıldanabilmeliydin fısıldanabilmeliydi fısıldanabilmeliydik fısıldanabilmeliydiniz fısıldanabilmelilerdi
conditional fısıldanabilmeliysem fısıldanabilmeliysen fısıldanabilmeliyse fısıldanabilmeliysek fısıldanabilmeliyseniz fısıldanabilmelilerse
past past simple fısıldanabildim fısıldanabildin fısıldanabildi fısıldanabildik fısıldanabildiniz fısıldanabildiler
conditional fısıldanabildiysem fısıldanabildiysen fısıldanabildiyse fısıldanabildiysek fısıldanabildiyseniz fısıldanabildilerse
conditional conditional simple fısıldanabilsem fısıldanabilsen fısıldanabilse fısıldanabilsek fısıldanabilseniz fısıldanabilseler
past fısıldanabilseymişim fısıldanabilseymişsin fısıldanabilseymiş fısıldanabilseymişiz fısıldanabilseymişsiniz fısıldanabilselermiş
inferential fısıldanabilseydim fısıldanabilseydin fısıldanabilseydi fısıldanabilseydik fısıldanabilseydiniz fısıldanabilselerdi
optative fısıldanabileyim fısıldanabilesin fısıldanabile fısıldanabilelim fısıldanabilesiniz fısıldanabileler
imperative imperative regular fısıldanabil fısıldanabilsin fısıldanabilin fısıldanabilsinler
formal fısıldanabiliniz fısıldanabiliniz
informal fısıldanabilsene fısıldanabilsenize
infinitive fısıldanabilmek
verbal noun fısıldanabilme
impersonal participle imperfective fısıldanabilen
perfective fısıldanabilmiş
prospective fısıldanabilecek
personal participle non-prospective fısıldanabildiğim fısıldanabildiğin fısıldanabildiği fısıldanabildiğimiz fısıldanabildiğiniz fısıldanabildikleri
prospective fısıldanabileceğim fısıldanabileceğin fısıldanabileceği fısıldanabileceğimiz fısıldanabileceğiniz fısıldanabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple fısıldanabilirken1
specific fısıldanabilince
"and" fısıldanabilip
"since" fısıldanabileli
"until" fısıldanabilesiye
"as long as" fısıldanabildikçe
modal adverb modal adverb simple fısıldanabilerek
reduplicated fısıldanabile fısıldanabile
"as if" fısıldanabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple fısıldanamam fısıldanamazsın fısıldanamaz fısıldanamayız fısıldanamazsınız fısıldanamazlar
past fısıldanamazmışım fısıldanamazmışsın fısıldanamazmış fısıldanamazmışız fısıldanamazmışsınız fısıldanamazlarmış
inferential fısıldanamazdım fısıldanamazdın fısıldanamazdı fısıldanamazdık fısıldanamazdınız fısıldanamazlardı
conditional fısıldanamazsam fısıldanamazsan fısıldanamazsa fısıldanamazsak fısıldanamazsanız fısıldanamazlarsa
continuous continuous simple fısıldanamıyorum fısıldanamıyorsun fısıldanamıyor fısıldanamıyoruz fısıldanamıyorsunuz fısıldanamıyorlar
past fısıldanamıyormuşum fısıldanamıyormuşsun fısıldanamıyormuş fısıldanamıyormuşuz fısıldanamıyormuşsunuz fısıldanamıyorlarmış
inferential fısıldanamıyordum fısıldanamıyordun fısıldanamıyordu fısıldanamıyorduk fısıldanamıyordunuz fısıldanamıyorlardı
conditional fısıldanamıyorsam fısıldanamıyorsan fısıldanamıyorsa fısıldanamıyorsak fısıldanamıyorsanız fısıldanamıyorlarsa
inferential inferential simple fısıldanamamışım fısıldanamamışsın fısıldanamamış fısıldanamamışız fısıldanamamışsınız fısıldanamamışlar
past fısıldanamamışmışım fısıldanamamışmışsın fısıldanamamışmış fısıldanamamışmışız fısıldanamamışmışsınız fısıldanamamışlarmış
inferential fısıldanamamıştım fısıldanamamıştın fısıldanamamıştı fısıldanamamıştık fısıldanamamıştınız fısıldanamamışlardı
conditional fısıldanamamışsam fısıldanamamışsan fısıldanamamışsa fısıldanamamışsak fısıldanamamışsanız fısıldanamamışlarsa
future future simple fısıldanamayacağım fısıldanamayacaksın fısıldanamayacak fısıldanamayacağız fısıldanamayacaksınız fısıldanamayacaklar
past fısıldanamayacakmışım fısıldanamayacakmışsın fısıldanamayacakmış fısıldanamayacakmışız fısıldanamayacakmışsınız fısıldanamayacaklarmış
inferential fısıldanamayacaktım fısıldanamayacaktın fısıldanamayacaktı fısıldanamayacaktık fısıldanamayacaktınız fısıldanamayacaklardı
conditional fısıldanamayacaksam fısıldanamayacaksan fısıldanamayacaksa fısıldanamayacaksak fısıldanamayacaksanız fısıldanamayacaklarsa
progressive progressive simple fısıldanamamaktayım fısıldanamamaktasın fısıldanamamakta fısıldanamamaktayız fısıldanamamaktasınız fısıldanamamaktalar
past fısıldanamamaktaymışım fısıldanamamaktaymışsın fısıldanamamaktaymış fısıldanamamaktaymışız fısıldanamamaktaymışsınız fısıldanamamaktalarmış
inferential fısıldanamamaktaydım fısıldanamamaktaydın fısıldanamamaktaydı fısıldanamamaktaydık fısıldanamamaktaydınız fısıldanamamaktalardı
conditional fısıldanamamaktaysam fısıldanamamaktaysan fısıldanamamaktaysa fısıldanamamaktaysak fısıldanamamaktaysanız fısıldanamamaktalarsa
necessitative necessitative simple fısıldanamamalıyım fısıldanamamalısın fısıldanamamalı fısıldanamamalıyız fısıldanamamalısınız fısıldanamamalılar
past fısıldanamamalıymışım fısıldanamamalıymışsın fısıldanamamalıymış fısıldanamamalıymışız fısıldanamamalıymışsınız fısıldanamamalılarmış
inferential fısıldanamamalıydım fısıldanamamalıydın fısıldanamamalıydı fısıldanamamalıydık fısıldanamamalıydınız fısıldanamamalılardı
conditional fısıldanamamalıysam fısıldanamamalıysan fısıldanamamalıysa fısıldanamamalıysak fısıldanamamalıysanız fısıldanamamalılarsa
past past simple fısıldanamadım fısıldanamadın fısıldanamadı fısıldanamadık fısıldanamadınız fısıldanamadılar
conditional fısıldanamadıysam fısıldanamadıysan fısıldanamadıysa fısıldanamadıysak fısıldanamadıysanız fısıldanamadılarsa
conditional conditional simple fısıldanamasam fısıldanamasan fısıldanamasa fısıldanamasak fısıldanamasanız fısıldanamasalar
past fısıldanamasaymışım fısıldanamasaymışsın fısıldanamasaymış fısıldanamasaymışız fısıldanamasaymışsınız fısıldanamasalarmış
inferential fısıldanamasaydım fısıldanamasaydın fısıldanamasaydı fısıldanamasaydık fısıldanamasaydınız fısıldanamasalardı
optative fısıldanamayayım fısıldanamayasın fısıldanamaya fısıldanamayalım fısıldanamayasınız fısıldanamayalar
imperative imperative regular fısıldanama fısıldanamasın fısıldanamayın fısıldanamasınlar
formal fısıldanamayınız fısıldanamayınız
informal fısıldanamasana fısıldanamasanıza
infinitive fısıldanamamak
verbal noun fısıldanamama
impersonal participle imperfective fısıldanamayan
perfective fısıldanamamış
prospective fısıldanamayacak
personal participle non-prospective fısıldanamadığım fısıldanamadığın fısıldanamadığı fısıldanamadığımız fısıldanamadığınız fısıldanamadıkları
prospective fısıldanamayacağım fısıldanamayacağın fısıldanamayacağı fısıldanamayacağımız fısıldanamayacağınız fısıldanamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple fısıldanamazken1
specific fısıldanamayınca
"and" fısıldanamayıp
"since" fısıldanamayalı
"until" fısıldanamayasıya
"as long as" fısıldanamadıkça
modal adverb modal adverb simple fısıldanamayarak
reduplicated fısıldanamaya fısıldanamaya
"as if" fısıldanamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Further reading