Turkish
Etymology
Inherited from Ottoman Turkish فصلدامق (fısıldamak), of onomatopoeic origin, from fıs (“the sound of whispering”).
Pronunciation
- IPA(key): /fɯ.sɯɫ.daˈmak/
- Hyphenation: fı‧sıl‧da‧mak
Verb
fısıldamak (third-person singular simple present fısıldar)
- (transitive) to whisper
- Synonym: fıslamak
- kulağına fısıldamak ― to whisper something to one's ear
- (transitive) to whisper, to mention privately and confidentially, or in a whisper.
Conjugation
Conjugation of fısıldamak
| positive conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
fısıldarım
|
fısıldarsın
|
fısıldar
|
fısıldarız
|
fısıldarsınız
|
fısıldarlar
|
| past
|
fısıldarmışım
|
fısıldarmışsın
|
fısıldarmış
|
fısıldarmışız
|
fısıldarmışsınız
|
fısıldarlarmış
|
| inferential
|
fısıldardım
|
fısıldardın
|
fısıldardı
|
fısıldardık
|
fısıldardınız
|
fısıldarlardı
|
| conditional
|
fısıldarsam
|
fısıldarsan
|
fısıldarsa
|
fısıldarsak
|
fısıldarsanız
|
fısıldarlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
fısıldıyorum
|
fısıldıyorsun
|
fısıldıyor
|
fısıldıyoruz
|
fısıldıyorsunuz
|
fısıldıyorlar
|
| past
|
fısıldıyormuşum
|
fısıldıyormuşsun
|
fısıldıyormuş
|
fısıldıyormuşuz
|
fısıldıyormuşsunuz
|
fısıldıyorlarmış
|
| inferential
|
fısıldıyordum
|
fısıldıyordun
|
fısıldıyordu
|
fısıldıyorduk
|
fısıldıyordunuz
|
fısıldıyorlardı
|
| conditional
|
fısıldıyorsam
|
fısıldıyorsan
|
fısıldıyorsa
|
fısıldıyorsak
|
fısıldıyorsanız
|
fısıldıyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
fısıldamışım
|
fısıldamışsın
|
fısıldamış
|
fısıldamışız
|
fısıldamışsınız
|
fısıldamışlar
|
| past
|
fısıldamışmışım
|
fısıldamışmışsın
|
fısıldamışmış
|
fısıldamışmışız
|
fısıldamışmışsınız
|
fısıldamışlarmış
|
| inferential
|
fısıldamıştım
|
fısıldamıştın
|
fısıldamıştı
|
fısıldamıştık
|
fısıldamıştınız
|
fısıldamışlardı
|
| conditional
|
fısıldamışsam
|
fısıldamışsan
|
fısıldamışsa
|
fısıldamışsak
|
fısıldamışsanız
|
fısıldamışlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
fısıldayacağım
|
fısıldayacaksın
|
fısıldayacak
|
fısıldayacağız
|
fısıldayacaksınız
|
fısıldayacaklar
|
| past
|
fısıldayacakmışım
|
fısıldayacakmışsın
|
fısıldayacakmış
|
fısıldayacakmışız
|
fısıldayacakmışsınız
|
fısıldayacaklarmış
|
| inferential
|
fısıldayacaktım
|
fısıldayacaktın
|
fısıldayacaktı
|
fısıldayacaktık
|
fısıldayacaktınız
|
fısıldayacaklardı
|
| conditional
|
fısıldayacaksam
|
fısıldayacaksan
|
fısıldayacaksa
|
fısıldayacaksak
|
fısıldayacaksanız
|
fısıldayacaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
fısıldamaktayım
|
fısıldamaktasın
|
fısıldamakta
|
fısıldamaktayız
|
fısıldamaktasınız
|
fısıldamaktalar
|
| past
|
fısıldamaktaymışım
|
fısıldamaktaymışsın
|
fısıldamaktaymış
|
fısıldamaktaymışız
|
fısıldamaktaymışsınız
|
fısıldamaktalarmış
|
| inferential
|
fısıldamaktaydım
|
fısıldamaktaydın
|
fısıldamaktaydı
|
fısıldamaktaydık
|
fısıldamaktaydınız
|
fısıldamaktalardı
|
| conditional
|
fısıldamaktaysam
|
fısıldamaktaysan
|
fısıldamaktaysa
|
fısıldamaktaysak
|
fısıldamaktaysanız
|
fısıldamaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
fısıldamalıyım
|
fısıldamalısın
|
fısıldamalı
|
fısıldamalıyız
|
fısıldamalısınız
|
fısıldamalılar
|
| past
|
fısıldamalıymışım
|
fısıldamalıymışsın
|
fısıldamalıymış
|
fısıldamalıymışız
|
fısıldamalıymışsınız
|
fısıldamalılarmış
|
| inferential
|
fısıldamalıydım
|
fısıldamalıydın
|
fısıldamalıydı
|
fısıldamalıydık
|
fısıldamalıydınız
|
fısıldamalılardı
|
| conditional
|
fısıldamalıysam
|
fısıldamalıysan
|
fısıldamalıysa
|
fısıldamalıysak
|
fısıldamalıysanız
|
fısıldamalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
fısıldadım
|
fısıldadın
|
fısıldadı
|
fısıldadık
|
fısıldadınız
|
fısıldadılar
|
| conditional
|
fısıldadıysam
|
fısıldadıysan
|
fısıldadıysa
|
fısıldadıysak
|
fısıldadıysanız
|
fısıldadılarsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
fısıldasam
|
fısıldasan
|
fısıldasa
|
fısıldasak
|
fısıldasanız
|
fısıldasalar
|
| past
|
fısıldasaymışım
|
fısıldasaymışsın
|
fısıldasaymış
|
fısıldasaymışız
|
fısıldasaymışsınız
|
fısıldasalarmış
|
| inferential
|
fısıldasaydım
|
fısıldasaydın
|
fısıldasaydı
|
fısıldasaydık
|
fısıldasaydınız
|
fısıldasalardı
|
| optative
|
fısıldayayım
|
fısıldayasın
|
fısıldaya
|
fısıldayalım
|
fısıldayasınız
|
fısıldayalar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
fısılda
|
fısıldasın
|
—
|
fısıldayın
|
fısıldasınlar
|
| formal
|
—
|
fısıldayınız
|
—
|
—
|
fısıldayınız
|
—
|
| informal
|
—
|
fısıldasana
|
—
|
—
|
fısıldasanıza
|
—
|
| infinitive
|
fısıldamak
|
| verbal noun
|
fısıldama
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
fısıldayan
|
| perfective
|
fısıldamış
|
| prospective
|
fısıldayacak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
fısıldadığım
|
fısıldadığın
|
fısıldadığı
|
fısıldadığımız
|
fısıldadığınız
|
fısıldadıkları
|
| prospective
|
fısıldayacağım
|
fısıldayacağın
|
fısıldayacağı
|
fısıldayacağımız
|
fısıldayacağınız
|
fısıldayacakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
fısıldarken1
|
| specific
|
fısıldayınca
|
| "and"
|
fısıldayıp
|
| "since"
|
fısıldayalı
|
| "until"
|
fısıldayasıya
|
| "as long as"
|
fısıldadıkça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
fısıldayarak
|
| reduplicated
|
fısıldaya fısıldaya
|
| "as if"
|
fısıldarcasına1
|
negative conjugation
| negative conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
fısıldamam
|
fısıldamazsın
|
fısıldamaz
|
fısıldamayız
|
fısıldamazsınız
|
fısıldamazlar
|
| past
|
fısıldamazmışım
|
fısıldamazmışsın
|
fısıldamazmış
|
fısıldamazmışız
|
fısıldamazmışsınız
|
fısıldamazlarmış
|
| inferential
|
fısıldamazdım
|
fısıldamazdın
|
fısıldamazdı
|
fısıldamazdık
|
fısıldamazdınız
|
fısıldamazlardı
|
| conditional
|
fısıldamazsam
|
fısıldamazsan
|
fısıldamazsa
|
fısıldamazsak
|
fısıldamazsanız
|
fısıldamazlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
fısıldamıyorum
|
fısıldamıyorsun
|
fısıldamıyor
|
fısıldamıyoruz
|
fısıldamıyorsunuz
|
fısıldamıyorlar
|
| past
|
fısıldamıyormuşum
|
fısıldamıyormuşsun
|
fısıldamıyormuş
|
fısıldamıyormuşuz
|
fısıldamıyormuşsunuz
|
fısıldamıyorlarmış
|
| inferential
|
fısıldamıyordum
|
fısıldamıyordun
|
fısıldamıyordu
|
fısıldamıyorduk
|
fısıldamıyordunuz
|
fısıldamıyorlardı
|
| conditional
|
fısıldamıyorsam
|
fısıldamıyorsan
|
fısıldamıyorsa
|
fısıldamıyorsak
|
fısıldamıyorsanız
|
fısıldamıyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
fısıldamamışım
|
fısıldamamışsın
|
fısıldamamış
|
fısıldamamışız
|
fısıldamamışsınız
|
fısıldamamışlar
|
| past
|
fısıldamamışmışım
|
fısıldamamışmışsın
|
fısıldamamışmış
|
fısıldamamışmışız
|
fısıldamamışmışsınız
|
fısıldamamışlarmış
|
| inferential
|
fısıldamamıştım
|
fısıldamamıştın
|
fısıldamamıştı
|
fısıldamamıştık
|
fısıldamamıştınız
|
fısıldamamışlardı
|
| conditional
|
fısıldamamışsam
|
fısıldamamışsan
|
fısıldamamışsa
|
fısıldamamışsak
|
fısıldamamışsanız
|
fısıldamamışlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
fısıldamayacağım
|
fısıldamayacaksın
|
fısıldamayacak
|
fısıldamayacağız
|
fısıldamayacaksınız
|
fısıldamayacaklar
|
| past
|
fısıldamayacakmışım
|
fısıldamayacakmışsın
|
fısıldamayacakmış
|
fısıldamayacakmışız
|
fısıldamayacakmışsınız
|
fısıldamayacaklarmış
|
| inferential
|
fısıldamayacaktım
|
fısıldamayacaktın
|
fısıldamayacaktı
|
fısıldamayacaktık
|
fısıldamayacaktınız
|
fısıldamayacaklardı
|
| conditional
|
fısıldamayacaksam
|
fısıldamayacaksan
|
fısıldamayacaksa
|
fısıldamayacaksak
|
fısıldamayacaksanız
|
fısıldamayacaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
fısıldamamaktayım
|
fısıldamamaktasın
|
fısıldamamakta
|
fısıldamamaktayız
|
fısıldamamaktasınız
|
fısıldamamaktalar
|
| past
|
fısıldamamaktaymışım
|
fısıldamamaktaymışsın
|
fısıldamamaktaymış
|
fısıldamamaktaymışız
|
fısıldamamaktaymışsınız
|
fısıldamamaktalarmış
|
| inferential
|
fısıldamamaktaydım
|
fısıldamamaktaydın
|
fısıldamamaktaydı
|
fısıldamamaktaydık
|
fısıldamamaktaydınız
|
fısıldamamaktalardı
|
| conditional
|
fısıldamamaktaysam
|
fısıldamamaktaysan
|
fısıldamamaktaysa
|
fısıldamamaktaysak
|
fısıldamamaktaysanız
|
fısıldamamaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
fısıldamamalıyım
|
fısıldamamalısın
|
fısıldamamalı
|
fısıldamamalıyız
|
fısıldamamalısınız
|
fısıldamamalılar
|
| past
|
fısıldamamalıymışım
|
fısıldamamalıymışsın
|
fısıldamamalıymış
|
fısıldamamalıymışız
|
fısıldamamalıymışsınız
|
fısıldamamalılarmış
|
| inferential
|
fısıldamamalıydım
|
fısıldamamalıydın
|
fısıldamamalıydı
|
fısıldamamalıydık
|
fısıldamamalıydınız
|
fısıldamamalılardı
|
| conditional
|
fısıldamamalıysam
|
fısıldamamalıysan
|
fısıldamamalıysa
|
fısıldamamalıysak
|
fısıldamamalıysanız
|
fısıldamamalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
fısıldamadım
|
fısıldamadın
|
fısıldamadı
|
fısıldamadık
|
fısıldamadınız
|
fısıldamadılar
|
| conditional
|
fısıldamadıysam
|
fısıldamadıysan
|
fısıldamadıysa
|
fısıldamadıysak
|
fısıldamadıysanız
|
fısıldamadılarsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
fısıldamasam
|
fısıldamasan
|
fısıldamasa
|
fısıldamasak
|
fısıldamasanız
|
fısıldamasalar
|
| past
|
fısıldamasaymışım
|
fısıldamasaymışsın
|
fısıldamasaymış
|
fısıldamasaymışız
|
fısıldamasaymışsınız
|
fısıldamasalarmış
|
| inferential
|
fısıldamasaydım
|
fısıldamasaydın
|
fısıldamasaydı
|
fısıldamasaydık
|
fısıldamasaydınız
|
fısıldamasalardı
|
| optative
|
fısıldamayayım
|
fısıldamayasın
|
fısıldamaya
|
fısıldamayalım
|
fısıldamayasınız
|
fısıldamayalar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
fısıldama
|
fısıldamasın
|
—
|
fısıldamayın
|
fısıldamasınlar
|
| formal
|
—
|
fısıldamayınız
|
—
|
—
|
fısıldamayınız
|
—
|
| informal
|
—
|
fısıldamasana
|
—
|
—
|
fısıldamasanıza
|
—
|
| infinitive
|
fısıldamamak
|
| verbal noun
|
fısıldamama
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
fısıldamayan
|
| perfective
|
fısıldamamış
|
| prospective
|
fısıldamayacak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
fısıldamadığım
|
fısıldamadığın
|
fısıldamadığı
|
fısıldamadığımız
|
fısıldamadığınız
|
fısıldamadıkları
|
| prospective
|
fısıldamayacağım
|
fısıldamayacağın
|
fısıldamayacağı
|
fısıldamayacağımız
|
fısıldamayacağınız
|
fısıldamayacakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
fısıldamazken1
|
| specific
|
fısıldamayınca
|
| "and"
|
fısıldamayıp
|
| "since"
|
fısıldamayalı
|
| "until"
|
fısıldamayasıya
|
| "as long as"
|
fısıldamadıkça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
fısıldamayarak
|
| reduplicated
|
fısıldamaya fısıldamaya
|
| "as if"
|
fısıldamazcasına1
|
potential conjugation
| potential conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
fısıldayabilirim
|
fısıldayabilirsin
|
fısıldayabilir
|
fısıldayabiliriz
|
fısıldayabilirsiniz
|
fısıldayabilirler
|
| past
|
fısıldayabilirmişim
|
fısıldayabilirmişsin
|
fısıldayabilirmiş
|
fısıldayabilirmişiz
|
fısıldayabilirmişsiniz
|
fısıldayabilirlermiş
|
| inferential
|
fısıldayabilirdim
|
fısıldayabilirdin
|
fısıldayabilirdi
|
fısıldayabilirdik
|
fısıldayabilirdiniz
|
fısıldayabilirlerdi
|
| conditional
|
fısıldayabilirsem
|
fısıldayabilirsen
|
fısıldayabilirse
|
fısıldayabilirsek
|
fısıldayabilirseniz
|
fısıldayabilirlerse
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
fısıldayabiliyorum
|
fısıldayabiliyorsun
|
fısıldayabiliyor
|
fısıldayabiliyoruz
|
fısıldayabiliyorsunuz
|
fısıldayabiliyorlar
|
| past
|
fısıldayabiliyormuşum
|
fısıldayabiliyormuşsun
|
fısıldayabiliyormuş
|
fısıldayabiliyormuşuz
|
fısıldayabiliyormuşsunuz
|
fısıldayabiliyorlarmış
|
| inferential
|
fısıldayabiliyordum
|
fısıldayabiliyordun
|
fısıldayabiliyordu
|
fısıldayabiliyorduk
|
fısıldayabiliyordunuz
|
fısıldayabiliyorlardı
|
| conditional
|
fısıldayabiliyorsam
|
fısıldayabiliyorsan
|
fısıldayabiliyorsa
|
fısıldayabiliyorsak
|
fısıldayabiliyorsanız
|
fısıldayabiliyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
fısıldayabilmişim
|
fısıldayabilmişsin
|
fısıldayabilmiş
|
fısıldayabilmişiz
|
fısıldayabilmişsiniz
|
fısıldayabilmişler
|
| past
|
fısıldayabilmişmişim
|
fısıldayabilmişmişsin
|
fısıldayabilmişmiş
|
fısıldayabilmişmişiz
|
fısıldayabilmişmişsiniz
|
fısıldayabilmişlermiş
|
| inferential
|
fısıldayabilmiştim
|
fısıldayabilmiştin
|
fısıldayabilmişti
|
fısıldayabilmiştik
|
fısıldayabilmiştiniz
|
fısıldayabilmişlerdi
|
| conditional
|
fısıldayabilmişsem
|
fısıldayabilmişsen
|
fısıldayabilmişse
|
fısıldayabilmişsek
|
fısıldayabilmişseniz
|
fısıldayabilmişlerse
|
| future
|
future
|
simple
|
fısıldayabileceğim
|
fısıldayabileceksin
|
fısıldayabilecek
|
fısıldayabileceğiz
|
fısıldayabileceksiniz
|
fısıldayabilecekler
|
| past
|
fısıldayabilecekmişim
|
fısıldayabilecekmişsin
|
fısıldayabilecekmiş
|
fısıldayabilecekmişiz
|
fısıldayabilecekmişsiniz
|
fısıldayabileceklermiş
|
| inferential
|
fısıldayabilecektim
|
fısıldayabilecektin
|
fısıldayabilecekti
|
fısıldayabilecektik
|
fısıldayabilecektiniz
|
fısıldayabileceklerdi
|
| conditional
|
fısıldayabileceksem
|
fısıldayabileceksen
|
fısıldayabilecekse
|
fısıldayabileceksek
|
fısıldayabilecekseniz
|
fısıldayabileceklerse
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
fısıldayabilmekteyim
|
fısıldayabilmektesin
|
fısıldayabilmekte
|
fısıldayabilmekteyiz
|
fısıldayabilmektesiniz
|
fısıldayabilmekteler
|
| past
|
fısıldayabilmekteymişim
|
fısıldayabilmekteymişsin
|
fısıldayabilmekteymiş
|
fısıldayabilmekteymişiz
|
fısıldayabilmekteymişsiniz
|
fısıldayabilmektelermiş
|
| inferential
|
fısıldayabilmekteydim
|
fısıldayabilmekteydin
|
fısıldayabilmekteydi
|
fısıldayabilmekteydik
|
fısıldayabilmekteydiniz
|
fısıldayabilmektelerdi
|
| conditional
|
fısıldayabilmekteysem
|
fısıldayabilmekteysen
|
fısıldayabilmekteyse
|
fısıldayabilmekteysek
|
fısıldayabilmekteyseniz
|
fısıldayabilmektelerse
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
fısıldayabilmeliyim
|
fısıldayabilmelisin
|
fısıldayabilmeli
|
fısıldayabilmeliyiz
|
fısıldayabilmelisiniz
|
fısıldayabilmeliler
|
| past
|
fısıldayabilmeliymişim
|
fısıldayabilmeliymişsin
|
fısıldayabilmeliymiş
|
fısıldayabilmeliymişiz
|
fısıldayabilmeliymişsiniz
|
fısıldayabilmelilermiş
|
| inferential
|
fısıldayabilmeliydim
|
fısıldayabilmeliydin
|
fısıldayabilmeliydi
|
fısıldayabilmeliydik
|
fısıldayabilmeliydiniz
|
fısıldayabilmelilerdi
|
| conditional
|
fısıldayabilmeliysem
|
fısıldayabilmeliysen
|
fısıldayabilmeliyse
|
fısıldayabilmeliysek
|
fısıldayabilmeliyseniz
|
fısıldayabilmelilerse
|
| past
|
past
|
simple
|
fısıldayabildim
|
fısıldayabildin
|
fısıldayabildi
|
fısıldayabildik
|
fısıldayabildiniz
|
fısıldayabildiler
|
| conditional
|
fısıldayabildiysem
|
fısıldayabildiysen
|
fısıldayabildiyse
|
fısıldayabildiysek
|
fısıldayabildiyseniz
|
fısıldayabildilerse
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
fısıldayabilsem
|
fısıldayabilsen
|
fısıldayabilse
|
fısıldayabilsek
|
fısıldayabilseniz
|
fısıldayabilseler
|
| past
|
fısıldayabilseymişim
|
fısıldayabilseymişsin
|
fısıldayabilseymiş
|
fısıldayabilseymişiz
|
fısıldayabilseymişsiniz
|
fısıldayabilselermiş
|
| inferential
|
fısıldayabilseydim
|
fısıldayabilseydin
|
fısıldayabilseydi
|
fısıldayabilseydik
|
fısıldayabilseydiniz
|
fısıldayabilselerdi
|
| optative
|
fısıldayabileyim
|
fısıldayabilesin
|
fısıldayabile
|
fısıldayabilelim
|
fısıldayabilesiniz
|
fısıldayabileler
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
fısıldayabil
|
fısıldayabilsin
|
—
|
fısıldayabilin
|
fısıldayabilsinler
|
| formal
|
—
|
fısıldayabiliniz
|
—
|
—
|
fısıldayabiliniz
|
—
|
| informal
|
—
|
fısıldayabilsene
|
—
|
—
|
fısıldayabilsenize
|
—
|
| infinitive
|
fısıldayabilmek
|
| verbal noun
|
fısıldayabilme
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
fısıldayabilen
|
| perfective
|
fısıldayabilmiş
|
| prospective
|
fısıldayabilecek
|
| personal participle
|
non-prospective
|
fısıldayabildiğim
|
fısıldayabildiğin
|
fısıldayabildiği
|
fısıldayabildiğimiz
|
fısıldayabildiğiniz
|
fısıldayabildikleri
|
| prospective
|
fısıldayabileceğim
|
fısıldayabileceğin
|
fısıldayabileceği
|
fısıldayabileceğimiz
|
fısıldayabileceğiniz
|
fısıldayabilecekleri
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
fısıldayabilirken1
|
| specific
|
fısıldayabilince
|
| "and"
|
fısıldayabilip
|
| "since"
|
fısıldayabileli
|
| "until"
|
fısıldayabilesiye
|
| "as long as"
|
fısıldayabildikçe
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
fısıldayabilerek
|
| reduplicated
|
fısıldayabile fısıldayabile
|
| "as if"
|
fısıldayabilircesine1
|
impotential conjugation
| impotential conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
fısıldayamam
|
fısıldayamazsın
|
fısıldayamaz
|
fısıldayamayız
|
fısıldayamazsınız
|
fısıldayamazlar
|
| past
|
fısıldayamazmışım
|
fısıldayamazmışsın
|
fısıldayamazmış
|
fısıldayamazmışız
|
fısıldayamazmışsınız
|
fısıldayamazlarmış
|
| inferential
|
fısıldayamazdım
|
fısıldayamazdın
|
fısıldayamazdı
|
fısıldayamazdık
|
fısıldayamazdınız
|
fısıldayamazlardı
|
| conditional
|
fısıldayamazsam
|
fısıldayamazsan
|
fısıldayamazsa
|
fısıldayamazsak
|
fısıldayamazsanız
|
fısıldayamazlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
fısıldayamıyorum
|
fısıldayamıyorsun
|
fısıldayamıyor
|
fısıldayamıyoruz
|
fısıldayamıyorsunuz
|
fısıldayamıyorlar
|
| past
|
fısıldayamıyormuşum
|
fısıldayamıyormuşsun
|
fısıldayamıyormuş
|
fısıldayamıyormuşuz
|
fısıldayamıyormuşsunuz
|
fısıldayamıyorlarmış
|
| inferential
|
fısıldayamıyordum
|
fısıldayamıyordun
|
fısıldayamıyordu
|
fısıldayamıyorduk
|
fısıldayamıyordunuz
|
fısıldayamıyorlardı
|
| conditional
|
fısıldayamıyorsam
|
fısıldayamıyorsan
|
fısıldayamıyorsa
|
fısıldayamıyorsak
|
fısıldayamıyorsanız
|
fısıldayamıyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
fısıldayamamışım
|
fısıldayamamışsın
|
fısıldayamamış
|
fısıldayamamışız
|
fısıldayamamışsınız
|
fısıldayamamışlar
|
| past
|
fısıldayamamışmışım
|
fısıldayamamışmışsın
|
fısıldayamamışmış
|
fısıldayamamışmışız
|
fısıldayamamışmışsınız
|
fısıldayamamışlarmış
|
| inferential
|
fısıldayamamıştım
|
fısıldayamamıştın
|
fısıldayamamıştı
|
fısıldayamamıştık
|
fısıldayamamıştınız
|
fısıldayamamışlardı
|
| conditional
|
fısıldayamamışsam
|
fısıldayamamışsan
|
fısıldayamamışsa
|
fısıldayamamışsak
|
fısıldayamamışsanız
|
fısıldayamamışlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
fısıldayamayacağım
|
fısıldayamayacaksın
|
fısıldayamayacak
|
fısıldayamayacağız
|
fısıldayamayacaksınız
|
fısıldayamayacaklar
|
| past
|
fısıldayamayacakmışım
|
fısıldayamayacakmışsın
|
fısıldayamayacakmış
|
fısıldayamayacakmışız
|
fısıldayamayacakmışsınız
|
fısıldayamayacaklarmış
|
| inferential
|
fısıldayamayacaktım
|
fısıldayamayacaktın
|
fısıldayamayacaktı
|
fısıldayamayacaktık
|
fısıldayamayacaktınız
|
fısıldayamayacaklardı
|
| conditional
|
fısıldayamayacaksam
|
fısıldayamayacaksan
|
fısıldayamayacaksa
|
fısıldayamayacaksak
|
fısıldayamayacaksanız
|
fısıldayamayacaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
fısıldayamamaktayım
|
fısıldayamamaktasın
|
fısıldayamamakta
|
fısıldayamamaktayız
|
fısıldayamamaktasınız
|
fısıldayamamaktalar
|
| past
|
fısıldayamamaktaymışım
|
fısıldayamamaktaymışsın
|
fısıldayamamaktaymış
|
fısıldayamamaktaymışız
|
fısıldayamamaktaymışsınız
|
fısıldayamamaktalarmış
|
| inferential
|
fısıldayamamaktaydım
|
fısıldayamamaktaydın
|
fısıldayamamaktaydı
|
fısıldayamamaktaydık
|
fısıldayamamaktaydınız
|
fısıldayamamaktalardı
|
| conditional
|
fısıldayamamaktaysam
|
fısıldayamamaktaysan
|
fısıldayamamaktaysa
|
fısıldayamamaktaysak
|
fısıldayamamaktaysanız
|
fısıldayamamaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
fısıldayamamalıyım
|
fısıldayamamalısın
|
fısıldayamamalı
|
fısıldayamamalıyız
|
fısıldayamamalısınız
|
fısıldayamamalılar
|
| past
|
fısıldayamamalıymışım
|
fısıldayamamalıymışsın
|
fısıldayamamalıymış
|
fısıldayamamalıymışız
|
fısıldayamamalıymışsınız
|
fısıldayamamalılarmış
|
| inferential
|
fısıldayamamalıydım
|
fısıldayamamalıydın
|
fısıldayamamalıydı
|
fısıldayamamalıydık
|
fısıldayamamalıydınız
|
fısıldayamamalılardı
|
| conditional
|
fısıldayamamalıysam
|
fısıldayamamalıysan
|
fısıldayamamalıysa
|
fısıldayamamalıysak
|
fısıldayamamalıysanız
|
fısıldayamamalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
fısıldayamadım
|
fısıldayamadın
|
fısıldayamadı
|
fısıldayamadık
|
fısıldayamadınız
|
fısıldayamadılar
|
| conditional
|
fısıldayamadıysam
|
fısıldayamadıysan
|
fısıldayamadıysa
|
fısıldayamadıysak
|
fısıldayamadıysanız
|
fısıldayamadılarsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
fısıldayamasam
|
fısıldayamasan
|
fısıldayamasa
|
fısıldayamasak
|
fısıldayamasanız
|
fısıldayamasalar
|
| past
|
fısıldayamasaymışım
|
fısıldayamasaymışsın
|
fısıldayamasaymış
|
fısıldayamasaymışız
|
fısıldayamasaymışsınız
|
fısıldayamasalarmış
|
| inferential
|
fısıldayamasaydım
|
fısıldayamasaydın
|
fısıldayamasaydı
|
fısıldayamasaydık
|
fısıldayamasaydınız
|
fısıldayamasalardı
|
| optative
|
fısıldayamayayım
|
fısıldayamayasın
|
fısıldayamaya
|
fısıldayamayalım
|
fısıldayamayasınız
|
fısıldayamayalar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
fısıldayama
|
fısıldayamasın
|
—
|
fısıldayamayın
|
fısıldayamasınlar
|
| formal
|
—
|
fısıldayamayınız
|
—
|
—
|
fısıldayamayınız
|
—
|
| informal
|
—
|
fısıldayamasana
|
—
|
—
|
fısıldayamasanıza
|
—
|
| infinitive
|
fısıldayamamak
|
| verbal noun
|
fısıldayamama
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
fısıldayamayan
|
| perfective
|
fısıldayamamış
|
| prospective
|
fısıldayamayacak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
fısıldayamadığım
|
fısıldayamadığın
|
fısıldayamadığı
|
fısıldayamadığımız
|
fısıldayamadığınız
|
fısıldayamadıkları
|
| prospective
|
fısıldayamayacağım
|
fısıldayamayacağın
|
fısıldayamayacağı
|
fısıldayamayacağımız
|
fısıldayamayacağınız
|
fısıldayamayacakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
fısıldayamazken1
|
| specific
|
fısıldayamayınca
|
| "and"
|
fısıldayamayıp
|
| "since"
|
fısıldayamayalı
|
| "until"
|
fısıldayamayasıya
|
| "as long as"
|
fısıldayamadıkça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
fısıldayamayarak
|
| reduplicated
|
fısıldayamaya fısıldayamaya
|
| "as if"
|
fısıldayamazcasına1
|
|
1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.
Derived terms
Further reading
- “fısıldamak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
- Ayverdi, İlhan (2010), “fısıldamak”, in Misalli Büyük Türkçe Sözlük, a reviewed and expanded single-volume edition, Istanbul: Kubbealtı Neşriyatı
- Çağbayır, Yaşar (2007), “fısıldamak”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 1582
- Nişanyan, Sevan (2002–), “fısıldamak”, in Nişanyan Sözlük