karşı çıkmak

Turkish

Pronunciation

  • Hyphenation: kar‧şı çık‧mak

Verb

karşı çıkmak

  1. to oppose, to object
    Annem motor almama karşı çıktı.
    My mother objected to me getting a motorcycle.

Conjugation

Conjugation of karşı çıkmak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple karşı çıkarım karşı çıkarsın karşı çıkar karşı çıkarız karşı çıkarsınız karşı çıkarlar
past karşı çıkarmışım karşı çıkarmışsın karşı çıkarmış karşı çıkarmışız karşı çıkarmışsınız karşı çıkarlarmış
inferential karşı çıkardım karşı çıkardın karşı çıkardı karşı çıkardık karşı çıkardınız karşı çıkarlardı
conditional karşı çıkarsam karşı çıkarsan karşı çıkarsa karşı çıkarsak karşı çıkarsanız karşı çıkarlarsa
continuous continuous simple karşı çıkıyorum karşı çıkıyorsun karşı çıkıyor karşı çıkıyoruz karşı çıkıyorsunuz karşı çıkıyorlar
past karşı çıkıyormuşum karşı çıkıyormuşsun karşı çıkıyormuş karşı çıkıyormuşuz karşı çıkıyormuşsunuz karşı çıkıyorlarmış
inferential karşı çıkıyordum karşı çıkıyordun karşı çıkıyordu karşı çıkıyorduk karşı çıkıyordunuz karşı çıkıyorlardı
conditional karşı çıkıyorsam karşı çıkıyorsan karşı çıkıyorsa karşı çıkıyorsak karşı çıkıyorsanız karşı çıkıyorlarsa
inferential inferential simple karşı çıkmışım karşı çıkmışsın karşı çıkmış karşı çıkmışız karşı çıkmışsınız karşı çıkmışlar
past karşı çıkmışmışım karşı çıkmışmışsın karşı çıkmışmış karşı çıkmışmışız karşı çıkmışmışsınız karşı çıkmışlarmış
inferential karşı çıkmıştım karşı çıkmıştın karşı çıkmıştı karşı çıkmıştık karşı çıkmıştınız karşı çıkmışlardı
conditional karşı çıkmışsam karşı çıkmışsan karşı çıkmışsa karşı çıkmışsak karşı çıkmışsanız karşı çıkmışlarsa
future future simple karşı çıkacağım karşı çıkacaksın karşı çıkacak karşı çıkacağız karşı çıkacaksınız karşı çıkacaklar
past karşı çıkacakmışım karşı çıkacakmışsın karşı çıkacakmış karşı çıkacakmışız karşı çıkacakmışsınız karşı çıkacaklarmış
inferential karşı çıkacaktım karşı çıkacaktın karşı çıkacaktı karşı çıkacaktık karşı çıkacaktınız karşı çıkacaklardı
conditional karşı çıkacaksam karşı çıkacaksan karşı çıkacaksa karşı çıkacaksak karşı çıkacaksanız karşı çıkacaklarsa
progressive progressive simple karşı çıkmaktayım karşı çıkmaktasın karşı çıkmakta karşı çıkmaktayız karşı çıkmaktasınız karşı çıkmaktalar
past karşı çıkmaktaymışım karşı çıkmaktaymışsın karşı çıkmaktaymış karşı çıkmaktaymışız karşı çıkmaktaymışsınız karşı çıkmaktalarmış
inferential karşı çıkmaktaydım karşı çıkmaktaydın karşı çıkmaktaydı karşı çıkmaktaydık karşı çıkmaktaydınız karşı çıkmaktalardı
conditional karşı çıkmaktaysam karşı çıkmaktaysan karşı çıkmaktaysa karşı çıkmaktaysak karşı çıkmaktaysanız karşı çıkmaktalarsa
necessitative necessitative simple karşı çıkmalıyım karşı çıkmalısın karşı çıkmalı karşı çıkmalıyız karşı çıkmalısınız karşı çıkmalılar
past karşı çıkmalıymışım karşı çıkmalıymışsın karşı çıkmalıymış karşı çıkmalıymışız karşı çıkmalıymışsınız karşı çıkmalılarmış
inferential karşı çıkmalıydım karşı çıkmalıydın karşı çıkmalıydı karşı çıkmalıydık karşı çıkmalıydınız karşı çıkmalılardı
conditional karşı çıkmalıysam karşı çıkmalıysan karşı çıkmalıysa karşı çıkmalıysak karşı çıkmalıysanız karşı çıkmalılarsa
past past simple karşı çıktım karşı çıktın karşı çıktı karşı çıktık karşı çıktınız karşı çıktılar
conditional karşı çıktıysam karşı çıktıysan karşı çıktıysa karşı çıktıysak karşı çıktıysanız karşı çıktılarsa
conditional conditional simple karşı çıksam karşı çıksan karşı çıksa karşı çıksak karşı çıksanız karşı çıksalar
past karşı çıksaymışım karşı çıksaymışsın karşı çıksaymış karşı çıksaymışız karşı çıksaymışsınız karşı çıksalarmış
inferential karşı çıksaydım karşı çıksaydın karşı çıksaydı karşı çıksaydık karşı çıksaydınız karşı çıksalardı
optative karşı çıkayım karşı çıkasın karşı çıka karşı çıkalım karşı çıkasınız karşı çıkalar
imperative imperative regular karşı çık karşı çıksın karşı çıkın karşı çıksınlar
formal karşı çıkınız karşı çıkınız
informal karşı çıksana karşı çıksanıza
infinitive karşı çıkmak
verbal noun karşı çıkma
impersonal participle imperfective karşı çıkan
perfective karşı çıkmış
prospective karşı çıkacak
personal participle non-prospective karşı çıktığım karşı çıktığın karşı çıktığı karşı çıktığımız karşı çıktığınız karşı çıktıkları
prospective karşı çıkacağım karşı çıkacağın karşı çıkacağı karşı çıkacağımız karşı çıkacağınız karşı çıkacakları
temporal adverb temporal adverb simple karşı çıkarken1
specific karşı çıkınca
"and" karşı çıkıp
"since" karşı çıkalı
"until" karşı çıkasıya
"as long as" karşı çıktıkça
modal adverb modal adverb simple karşı çıkarak
reduplicated karşı çıka çıka
"as if" karşı çıkarcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple karşı çıkmam karşı çıkmazsın karşı çıkmaz karşı çıkmayız karşı çıkmazsınız karşı çıkmazlar
past karşı çıkmazmışım karşı çıkmazmışsın karşı çıkmazmış karşı çıkmazmışız karşı çıkmazmışsınız karşı çıkmazlarmış
inferential karşı çıkmazdım karşı çıkmazdın karşı çıkmazdı karşı çıkmazdık karşı çıkmazdınız karşı çıkmazlardı
conditional karşı çıkmazsam karşı çıkmazsan karşı çıkmazsa karşı çıkmazsak karşı çıkmazsanız karşı çıkmazlarsa
continuous continuous simple karşı çıkmıyorum karşı çıkmıyorsun karşı çıkmıyor karşı çıkmıyoruz karşı çıkmıyorsunuz karşı çıkmıyorlar
past karşı çıkmıyormuşum karşı çıkmıyormuşsun karşı çıkmıyormuş karşı çıkmıyormuşuz karşı çıkmıyormuşsunuz karşı çıkmıyorlarmış
inferential karşı çıkmıyordum karşı çıkmıyordun karşı çıkmıyordu karşı çıkmıyorduk karşı çıkmıyordunuz karşı çıkmıyorlardı
conditional karşı çıkmıyorsam karşı çıkmıyorsan karşı çıkmıyorsa karşı çıkmıyorsak karşı çıkmıyorsanız karşı çıkmıyorlarsa
inferential inferential simple karşı çıkmamışım karşı çıkmamışsın karşı çıkmamış karşı çıkmamışız karşı çıkmamışsınız karşı çıkmamışlar
past karşı çıkmamışmışım karşı çıkmamışmışsın karşı çıkmamışmış karşı çıkmamışmışız karşı çıkmamışmışsınız karşı çıkmamışlarmış
inferential karşı çıkmamıştım karşı çıkmamıştın karşı çıkmamıştı karşı çıkmamıştık karşı çıkmamıştınız karşı çıkmamışlardı
conditional karşı çıkmamışsam karşı çıkmamışsan karşı çıkmamışsa karşı çıkmamışsak karşı çıkmamışsanız karşı çıkmamışlarsa
future future simple karşı çıkmayacağım karşı çıkmayacaksın karşı çıkmayacak karşı çıkmayacağız karşı çıkmayacaksınız karşı çıkmayacaklar
past karşı çıkmayacakmışım karşı çıkmayacakmışsın karşı çıkmayacakmış karşı çıkmayacakmışız karşı çıkmayacakmışsınız karşı çıkmayacaklarmış
inferential karşı çıkmayacaktım karşı çıkmayacaktın karşı çıkmayacaktı karşı çıkmayacaktık karşı çıkmayacaktınız karşı çıkmayacaklardı
conditional karşı çıkmayacaksam karşı çıkmayacaksan karşı çıkmayacaksa karşı çıkmayacaksak karşı çıkmayacaksanız karşı çıkmayacaklarsa
progressive progressive simple karşı çıkmamaktayım karşı çıkmamaktasın karşı çıkmamakta karşı çıkmamaktayız karşı çıkmamaktasınız karşı çıkmamaktalar
past karşı çıkmamaktaymışım karşı çıkmamaktaymışsın karşı çıkmamaktaymış karşı çıkmamaktaymışız karşı çıkmamaktaymışsınız karşı çıkmamaktalarmış
inferential karşı çıkmamaktaydım karşı çıkmamaktaydın karşı çıkmamaktaydı karşı çıkmamaktaydık karşı çıkmamaktaydınız karşı çıkmamaktalardı
conditional karşı çıkmamaktaysam karşı çıkmamaktaysan karşı çıkmamaktaysa karşı çıkmamaktaysak karşı çıkmamaktaysanız karşı çıkmamaktalarsa
necessitative necessitative simple karşı çıkmamalıyım karşı çıkmamalısın karşı çıkmamalı karşı çıkmamalıyız karşı çıkmamalısınız karşı çıkmamalılar
past karşı çıkmamalıymışım karşı çıkmamalıymışsın karşı çıkmamalıymış karşı çıkmamalıymışız karşı çıkmamalıymışsınız karşı çıkmamalılarmış
inferential karşı çıkmamalıydım karşı çıkmamalıydın karşı çıkmamalıydı karşı çıkmamalıydık karşı çıkmamalıydınız karşı çıkmamalılardı
conditional karşı çıkmamalıysam karşı çıkmamalıysan karşı çıkmamalıysa karşı çıkmamalıysak karşı çıkmamalıysanız karşı çıkmamalılarsa
past past simple karşı çıkmadım karşı çıkmadın karşı çıkmadı karşı çıkmadık karşı çıkmadınız karşı çıkmadılar
conditional karşı çıkmadıysam karşı çıkmadıysan karşı çıkmadıysa karşı çıkmadıysak karşı çıkmadıysanız karşı çıkmadılarsa
conditional conditional simple karşı çıkmasam karşı çıkmasan karşı çıkmasa karşı çıkmasak karşı çıkmasanız karşı çıkmasalar
past karşı çıkmasaymışım karşı çıkmasaymışsın karşı çıkmasaymış karşı çıkmasaymışız karşı çıkmasaymışsınız karşı çıkmasalarmış
inferential karşı çıkmasaydım karşı çıkmasaydın karşı çıkmasaydı karşı çıkmasaydık karşı çıkmasaydınız karşı çıkmasalardı
optative karşı çıkmayayım karşı çıkmayasın karşı çıkmaya karşı çıkmayalım karşı çıkmayasınız karşı çıkmayalar
imperative imperative regular karşı çıkma karşı çıkmasın karşı çıkmayın karşı çıkmasınlar
formal karşı çıkmayınız karşı çıkmayınız
informal karşı çıkmasana karşı çıkmasanıza
infinitive karşı çıkmamak
verbal noun karşı çıkmama
impersonal participle imperfective karşı çıkmayan
perfective karşı çıkmamış
prospective karşı çıkmayacak
personal participle non-prospective karşı çıkmadığım karşı çıkmadığın karşı çıkmadığı karşı çıkmadığımız karşı çıkmadığınız karşı çıkmadıkları
prospective karşı çıkmayacağım karşı çıkmayacağın karşı çıkmayacağı karşı çıkmayacağımız karşı çıkmayacağınız karşı çıkmayacakları
temporal adverb temporal adverb simple karşı çıkmazken1
specific karşı çıkmayınca
"and" karşı çıkmayıp
"since" karşı çıkmayalı
"until" karşı çıkmayasıya
"as long as" karşı çıkmadıkça
modal adverb modal adverb simple karşı çıkmayarak
reduplicated karşı çıkmaya çıkmaya
"as if" karşı çıkmazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple karşı çıkabilirim karşı çıkabilirsin karşı çıkabilir karşı çıkabiliriz karşı çıkabilirsiniz karşı çıkabilirler
past karşı çıkabilirmişim karşı çıkabilirmişsin karşı çıkabilirmiş karşı çıkabilirmişiz karşı çıkabilirmişsiniz karşı çıkabilirlermiş
inferential karşı çıkabilirdim karşı çıkabilirdin karşı çıkabilirdi karşı çıkabilirdik karşı çıkabilirdiniz karşı çıkabilirlerdi
conditional karşı çıkabilirsem karşı çıkabilirsen karşı çıkabilirse karşı çıkabilirsek karşı çıkabilirseniz karşı çıkabilirlerse
continuous continuous simple karşı çıkabiliyorum karşı çıkabiliyorsun karşı çıkabiliyor karşı çıkabiliyoruz karşı çıkabiliyorsunuz karşı çıkabiliyorlar
past karşı çıkabiliyormuşum karşı çıkabiliyormuşsun karşı çıkabiliyormuş karşı çıkabiliyormuşuz karşı çıkabiliyormuşsunuz karşı çıkabiliyorlarmış
inferential karşı çıkabiliyordum karşı çıkabiliyordun karşı çıkabiliyordu karşı çıkabiliyorduk karşı çıkabiliyordunuz karşı çıkabiliyorlardı
conditional karşı çıkabiliyorsam karşı çıkabiliyorsan karşı çıkabiliyorsa karşı çıkabiliyorsak karşı çıkabiliyorsanız karşı çıkabiliyorlarsa
inferential inferential simple karşı çıkabilmişim karşı çıkabilmişsin karşı çıkabilmiş karşı çıkabilmişiz karşı çıkabilmişsiniz karşı çıkabilmişler
past karşı çıkabilmişmişim karşı çıkabilmişmişsin karşı çıkabilmişmiş karşı çıkabilmişmişiz karşı çıkabilmişmişsiniz karşı çıkabilmişlermiş
inferential karşı çıkabilmiştim karşı çıkabilmiştin karşı çıkabilmişti karşı çıkabilmiştik karşı çıkabilmiştiniz karşı çıkabilmişlerdi
conditional karşı çıkabilmişsem karşı çıkabilmişsen karşı çıkabilmişse karşı çıkabilmişsek karşı çıkabilmişseniz karşı çıkabilmişlerse
future future simple karşı çıkabileceğim karşı çıkabileceksin karşı çıkabilecek karşı çıkabileceğiz karşı çıkabileceksiniz karşı çıkabilecekler
past karşı çıkabilecekmişim karşı çıkabilecekmişsin karşı çıkabilecekmiş karşı çıkabilecekmişiz karşı çıkabilecekmişsiniz karşı çıkabileceklermiş
inferential karşı çıkabilecektim karşı çıkabilecektin karşı çıkabilecekti karşı çıkabilecektik karşı çıkabilecektiniz karşı çıkabileceklerdi
conditional karşı çıkabileceksem karşı çıkabileceksen karşı çıkabilecekse karşı çıkabileceksek karşı çıkabilecekseniz karşı çıkabileceklerse
progressive progressive simple karşı çıkabilmekteyim karşı çıkabilmektesin karşı çıkabilmekte karşı çıkabilmekteyiz karşı çıkabilmektesiniz karşı çıkabilmekteler
past karşı çıkabilmekteymişim karşı çıkabilmekteymişsin karşı çıkabilmekteymiş karşı çıkabilmekteymişiz karşı çıkabilmekteymişsiniz karşı çıkabilmektelermiş
inferential karşı çıkabilmekteydim karşı çıkabilmekteydin karşı çıkabilmekteydi karşı çıkabilmekteydik karşı çıkabilmekteydiniz karşı çıkabilmektelerdi
conditional karşı çıkabilmekteysem karşı çıkabilmekteysen karşı çıkabilmekteyse karşı çıkabilmekteysek karşı çıkabilmekteyseniz karşı çıkabilmektelerse
necessitative necessitative simple karşı çıkabilmeliyim karşı çıkabilmelisin karşı çıkabilmeli karşı çıkabilmeliyiz karşı çıkabilmelisiniz karşı çıkabilmeliler
past karşı çıkabilmeliymişim karşı çıkabilmeliymişsin karşı çıkabilmeliymiş karşı çıkabilmeliymişiz karşı çıkabilmeliymişsiniz karşı çıkabilmelilermiş
inferential karşı çıkabilmeliydim karşı çıkabilmeliydin karşı çıkabilmeliydi karşı çıkabilmeliydik karşı çıkabilmeliydiniz karşı çıkabilmelilerdi
conditional karşı çıkabilmeliysem karşı çıkabilmeliysen karşı çıkabilmeliyse karşı çıkabilmeliysek karşı çıkabilmeliyseniz karşı çıkabilmelilerse
past past simple karşı çıkabildim karşı çıkabildin karşı çıkabildi karşı çıkabildik karşı çıkabildiniz karşı çıkabildiler
conditional karşı çıkabildiysem karşı çıkabildiysen karşı çıkabildiyse karşı çıkabildiysek karşı çıkabildiyseniz karşı çıkabildilerse
conditional conditional simple karşı çıkabilsem karşı çıkabilsen karşı çıkabilse karşı çıkabilsek karşı çıkabilseniz karşı çıkabilseler
past karşı çıkabilseymişim karşı çıkabilseymişsin karşı çıkabilseymiş karşı çıkabilseymişiz karşı çıkabilseymişsiniz karşı çıkabilselermiş
inferential karşı çıkabilseydim karşı çıkabilseydin karşı çıkabilseydi karşı çıkabilseydik karşı çıkabilseydiniz karşı çıkabilselerdi
optative karşı çıkabileyim karşı çıkabilesin karşı çıkabile karşı çıkabilelim karşı çıkabilesiniz karşı çıkabileler
imperative imperative regular karşı çıkabil karşı çıkabilsin karşı çıkabilin karşı çıkabilsinler
formal karşı çıkabiliniz karşı çıkabiliniz
informal karşı çıkabilsene karşı çıkabilsenize
infinitive karşı çıkabilmek
verbal noun karşı çıkabilme
impersonal participle imperfective karşı çıkabilen
perfective karşı çıkabilmiş
prospective karşı çıkabilecek
personal participle non-prospective karşı çıkabildiğim karşı çıkabildiğin karşı çıkabildiği karşı çıkabildiğimiz karşı çıkabildiğiniz karşı çıkabildikleri
prospective karşı çıkabileceğim karşı çıkabileceğin karşı çıkabileceği karşı çıkabileceğimiz karşı çıkabileceğiniz karşı çıkabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple karşı çıkabilirken1
specific karşı çıkabilince
"and" karşı çıkabilip
"since" karşı çıkabileli
"until" karşı çıkabilesiye
"as long as" karşı çıkabildikçe
modal adverb modal adverb simple karşı çıkabilerek
reduplicated karşı çıkabile çıkabile
"as if" karşı çıkabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple karşı çıkamam karşı çıkamazsın karşı çıkamaz karşı çıkamayız karşı çıkamazsınız karşı çıkamazlar
past karşı çıkamazmışım karşı çıkamazmışsın karşı çıkamazmış karşı çıkamazmışız karşı çıkamazmışsınız karşı çıkamazlarmış
inferential karşı çıkamazdım karşı çıkamazdın karşı çıkamazdı karşı çıkamazdık karşı çıkamazdınız karşı çıkamazlardı
conditional karşı çıkamazsam karşı çıkamazsan karşı çıkamazsa karşı çıkamazsak karşı çıkamazsanız karşı çıkamazlarsa
continuous continuous simple karşı çıkamıyorum karşı çıkamıyorsun karşı çıkamıyor karşı çıkamıyoruz karşı çıkamıyorsunuz karşı çıkamıyorlar
past karşı çıkamıyormuşum karşı çıkamıyormuşsun karşı çıkamıyormuş karşı çıkamıyormuşuz karşı çıkamıyormuşsunuz karşı çıkamıyorlarmış
inferential karşı çıkamıyordum karşı çıkamıyordun karşı çıkamıyordu karşı çıkamıyorduk karşı çıkamıyordunuz karşı çıkamıyorlardı
conditional karşı çıkamıyorsam karşı çıkamıyorsan karşı çıkamıyorsa karşı çıkamıyorsak karşı çıkamıyorsanız karşı çıkamıyorlarsa
inferential inferential simple karşı çıkamamışım karşı çıkamamışsın karşı çıkamamış karşı çıkamamışız karşı çıkamamışsınız karşı çıkamamışlar
past karşı çıkamamışmışım karşı çıkamamışmışsın karşı çıkamamışmış karşı çıkamamışmışız karşı çıkamamışmışsınız karşı çıkamamışlarmış
inferential karşı çıkamamıştım karşı çıkamamıştın karşı çıkamamıştı karşı çıkamamıştık karşı çıkamamıştınız karşı çıkamamışlardı
conditional karşı çıkamamışsam karşı çıkamamışsan karşı çıkamamışsa karşı çıkamamışsak karşı çıkamamışsanız karşı çıkamamışlarsa
future future simple karşı çıkamayacağım karşı çıkamayacaksın karşı çıkamayacak karşı çıkamayacağız karşı çıkamayacaksınız karşı çıkamayacaklar
past karşı çıkamayacakmışım karşı çıkamayacakmışsın karşı çıkamayacakmış karşı çıkamayacakmışız karşı çıkamayacakmışsınız karşı çıkamayacaklarmış
inferential karşı çıkamayacaktım karşı çıkamayacaktın karşı çıkamayacaktı karşı çıkamayacaktık karşı çıkamayacaktınız karşı çıkamayacaklardı
conditional karşı çıkamayacaksam karşı çıkamayacaksan karşı çıkamayacaksa karşı çıkamayacaksak karşı çıkamayacaksanız karşı çıkamayacaklarsa
progressive progressive simple karşı çıkamamaktayım karşı çıkamamaktasın karşı çıkamamakta karşı çıkamamaktayız karşı çıkamamaktasınız karşı çıkamamaktalar
past karşı çıkamamaktaymışım karşı çıkamamaktaymışsın karşı çıkamamaktaymış karşı çıkamamaktaymışız karşı çıkamamaktaymışsınız karşı çıkamamaktalarmış
inferential karşı çıkamamaktaydım karşı çıkamamaktaydın karşı çıkamamaktaydı karşı çıkamamaktaydık karşı çıkamamaktaydınız karşı çıkamamaktalardı
conditional karşı çıkamamaktaysam karşı çıkamamaktaysan karşı çıkamamaktaysa karşı çıkamamaktaysak karşı çıkamamaktaysanız karşı çıkamamaktalarsa
necessitative necessitative simple karşı çıkamamalıyım karşı çıkamamalısın karşı çıkamamalı karşı çıkamamalıyız karşı çıkamamalısınız karşı çıkamamalılar
past karşı çıkamamalıymışım karşı çıkamamalıymışsın karşı çıkamamalıymış karşı çıkamamalıymışız karşı çıkamamalıymışsınız karşı çıkamamalılarmış
inferential karşı çıkamamalıydım karşı çıkamamalıydın karşı çıkamamalıydı karşı çıkamamalıydık karşı çıkamamalıydınız karşı çıkamamalılardı
conditional karşı çıkamamalıysam karşı çıkamamalıysan karşı çıkamamalıysa karşı çıkamamalıysak karşı çıkamamalıysanız karşı çıkamamalılarsa
past past simple karşı çıkamadım karşı çıkamadın karşı çıkamadı karşı çıkamadık karşı çıkamadınız karşı çıkamadılar
conditional karşı çıkamadıysam karşı çıkamadıysan karşı çıkamadıysa karşı çıkamadıysak karşı çıkamadıysanız karşı çıkamadılarsa
conditional conditional simple karşı çıkamasam karşı çıkamasan karşı çıkamasa karşı çıkamasak karşı çıkamasanız karşı çıkamasalar
past karşı çıkamasaymışım karşı çıkamasaymışsın karşı çıkamasaymış karşı çıkamasaymışız karşı çıkamasaymışsınız karşı çıkamasalarmış
inferential karşı çıkamasaydım karşı çıkamasaydın karşı çıkamasaydı karşı çıkamasaydık karşı çıkamasaydınız karşı çıkamasalardı
optative karşı çıkamayayım karşı çıkamayasın karşı çıkamaya karşı çıkamayalım karşı çıkamayasınız karşı çıkamayalar
imperative imperative regular karşı çıkama karşı çıkamasın karşı çıkamayın karşı çıkamasınlar
formal karşı çıkamayınız karşı çıkamayınız
informal karşı çıkamasana karşı çıkamasanıza
infinitive karşı çıkamamak
verbal noun karşı çıkamama
impersonal participle imperfective karşı çıkamayan
perfective karşı çıkamamış
prospective karşı çıkamayacak
personal participle non-prospective karşı çıkamadığım karşı çıkamadığın karşı çıkamadığı karşı çıkamadığımız karşı çıkamadığınız karşı çıkamadıkları
prospective karşı çıkamayacağım karşı çıkamayacağın karşı çıkamayacağı karşı çıkamayacağımız karşı çıkamayacağınız karşı çıkamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple karşı çıkamazken1
specific karşı çıkamayınca
"and" karşı çıkamayıp
"since" karşı çıkamayalı
"until" karşı çıkamayasıya
"as long as" karşı çıkamadıkça
modal adverb modal adverb simple karşı çıkamayarak
reduplicated karşı çıkamaya çıkamaya
"as if" karşı çıkamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

References